Âdem, kısıtlanmış hissettiren ne varsa döktü önüne. Ağırlaştıran, esir eden, mecbur kılan... Hangisinden vazgeçebileceğini tartması gerekiyordu, ancak tüm bu gerekçeler yeterince karmaşık olan zihnini daha da bulandırıyordu. Aklında salınan tüm düşünceleri serbest bıraktı. Birbirine değmemeyi başararak uçuşan, uçuştukça çoğalan, çoğaldıkça bulanıklaşan zehirli düşünceler yorulup köşelerine çekilene dek bekledi. Gökyüzüne baktı, boşluğa… Boşluktan medet umduğunu fark ederek mantıktan yoksun beklentilerini dizginledi.Doğru neydi? Hissedilen duygular yokmuşçasına hiçe sayarak, toplumun doğrularına boyun eğerek yalandan bir hayat yaşamak mıydı doğru? Yoksa toplumsal yargılara başkaldırmak suretiyle hissedilen gerçek duygularla, kendi doğrularıyla yaşamak mıydı? Peki, başkaldırmaya kaç kişinin gücü yeterdi? Doğru neydi? Buna kim karar vermişti? Neye göre belirlenmişti? Bu muydu olması gereken? Böyle mi olması gerekiyordu sahiden? Çektiği sancı, tahammül edilemez bir boyuta ulaştı. Dindirmenin tek yolu ise ya kabullenerek çemberdeki boşlukta asılı kalmak ya da reddederek boşlukta savrulan çemberin ta kendisi olmaktı… (Tanıtım Bülteninden) )
Fiyat Arşivi internetteki fiyatları toplayıp önünüze getirir. Çeşitli satıcılardaki fiyat geçmişlerini görüp en ucuz fiyatları bulmanızı sağlar. Sitede herhangi bir ürün satışı yapılmamaktadır. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz içiniletisim@fiyatarsivi.com